Popular Post

Popular Posts

Posted by : Unknown 27 Temmuz 2015 Pazartesi





Kamera: K (Tanaka-san)
Kostüm Tasarımcısı: D (Ooba-san)
Makyaj: M (Kotake-san)
Sanat Yönetmeni: A (Rin-san)



-Pekala, lütfen bize yeni fotoğraf  çekimlerinden bahset biraz.

Uruha: İlk kez bir ön kapak çekimlerinde istediğimi yapmama, kendimi istediğim gibi ifade etmeme izin verildi. Bu sayede de birçok şey öğrendim. Daha önceden diğer üyeler vardı yanımda hep, ama bu sefer sadece ben vardım ve kendimi tek başıma ifade edecek olmamın üstümde kurduğu baskı benim için oldukça farklı bir deneyim oldu.

K: Uzun bir gündü, değil mi? (güler) Herneyse, uzun zaman alması dışında, bugünün bana hissettirdiği şeyler diğer günlerdekinden çok farklı... bugün çok keyifliydi.

A: Öncelikle, işleri halledebilmiş olmamız harika. Bu fikir ilk ortaya atıldığında yapamayacağımızı 
düşünmüştüm. Ama muhteşem ekibimize bu daha önceden yapılmamış harika fikri hayata geçirmemizi sağladıkları için teşekkürler.

M: Grup çalışmasından anlayan insanlarla çalışmak işleri kolaylaştırdı. Çok keyifli geçti.

D: Değişikti. Kısıtlı zamanda oldukça iyi bir iş çıkardık.

-Pekala, bu fikri öneren kimdi?

Uruha: Önce menejerimizle konuştum. Sonra hep the GazettE ile çalışan Rin-san'la (A) konuştum. Kendisine bu sefer de benim için özel bir şeyler yapıp yapamayacağını sordum. Bu konudaki ilk konuşmamız biraz yüzeysel geçti değil mi?

A: Kafamızda bazı belirsizlikler vardı ama projenin sonuçlarını gözümde canlandırmak oldukça harikaydı. Kafamda eskiden kalan, tekrar canlandırdığım figürler, onları nasıl bir bütün olarak inşa edeceğimiz... hepsi birden kafama üşüşmeye başladı. Ve sonra bu fikirleri nasıl hayata geçireceğimize yönelik her türlü yaratıcı fikri değerlendirmeye aldık.

-Uruha-kun aklında tam olarak ne olduğunu anlattı mı sana?

Uruha: Başta telefon edip "Ben şöyle bir şey yapmak istiyorum." diye atıldım hemen. Resimlerdeki o anlaşılmaz, karmaşık şeyle, üstümde beyaz bir bluz ve siyah düz bir pantolonun olduğu, banyo gibi bir mekanda yapılacak bir çekimden bahsettim. Rin-san da bu fikrime sadece "Kulağa ilginç geliyor." dedi, ve sonra uygun mekanı ayarlayabileceğini söyleyince bunu hayata geçirmeyi gerçekten çok istedim.

A: Editörlerle birlikte her şeyi ayarladıktan sonra etrafı bir [Her şey tamam, yapalım bitirelim şunu hadi!] havası sardı. (güler) Biraz sersemlemiştim, çünkü aklımda çelişkiler vardı. Böyle bir şeyin imkansız olacağını düşünüyordum çünkü bunu gerçekleştirmek için belli bir meblağ gerektiriyordu ki bu da oldukça zamanımızın daralmasına sebep olurdu. Ama buna rağmen (ekipten) aldığım tepki [Çok hoş, değil mi?] oldu. Ilımlı bir tutum sergilediler o şartlara rağmen. (güler)

K: Son zamanlarda gerçekten böyle kısa bir zamanda böyle harika bir iş çıkarmamıştık.

Uruha: Ama gerçekten yaptığımıza değdi ve böyle şeylerle uğraşmak eğlenceli, değil mi?

A: Kesinlikle düşündüğümüz şeyi olduğu gibi hayata geçirebildik.

Uruha: Bence işin en eğlenceli kısmı, birçok kişinin kendi fikirlerini katarak bu projeynin aklımdakine daha yakın bir hal almasına yardımcı olmaları ve fikrin nasıl gittikçe daha da büyüdüğünü görmekti. Ama diğer taraftan bana da düşünme fırsatı tanıdılar.

K: Normal bir dergi çekimi olsa çok kısa bir sürede işi bitirirdik ama bugün herkes biraz daha fazlasını yapmaya hevesliydi, ve bu yüzden de hedefimiz/beklentimiz sürekli yükseliyordu. Oldukça iyi geçti ve her fotoğraf da bir öncekinden daha iyi.

Uruha: Olmasını istediğim her şeyi, sınırlarımın sonuna kadar yapmaya çalışmak istedim. O yüzden de şimdi tüm vücudum ağrıyor.

-Her yerin ağrıyor mu?

Uruha: Sanırım stresten oldu, kaslarıma tuhaf bir şeyler oldu.

-Oojou-san (Kostüm Tasarımcısı) ve Kotake-san (Makyaj) için koşullar ve onlardan beklentiler nasıldı?

A: Hazırlık toplantısında baş editör [Bir arayıp nasıl olacağına bir bakalım.] demişti.

D: Başta konu bu kadar büyük yerlere kadar gelmemişti.

M: "Üstüne biraz çatlak ve lekeler eklemek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim?" gibi konuşmalar geçiyordu...

D: "Kozandan çıkış" fikrinden bahsettiğim zaman, bunu referans noktası alarak kolayca fikirler üretmeye başladık ama böyle büyük bir 'şeyin' nasıl hemen ortaya çıktığına hala çok şaşırıyorum.

-Peki nasıl böyle ihtişamlı bir şey yapabildiniz?

D: Sürekli çıkardığınız işe bakmak, gerçekten harika bir his, biz de sürekli çalışmaya hep böyle devam etmemiz gerektiği fikriyle motive ettik kendimizi.

M: Başta doldurmamız gereken 26 sayfa olduğundan haberim bile yoktu benim.

D: Ve de neredeyse hiç zamanımız yoktu. Nereden baksanız en fazla dört günümüz vardı...

Uruha: Sanki tuzağa düşmüşüz gibi hissettiriyordu. (güler)

-Dört gün dediğinize göre, şu an dört gün öncesinden bahsediyoruz, değil mi?

D: Evet.

K: Daha önceden buna benzer projelerde yer almışlığım vardı, ama bu sefer ortamın havası sanki görüntüyü de karartıyordu, sanki herkes olmayacak diye korkuyor gibiydi. Ama sonunda böyle harika bir fikri hayata geçirebilmiş olmak aklımdaki tüm kuşku ve soru işaretlerini sildi.

Uruha: Ah, öyle mi? Bu çekim sonrası röportajı oldukça ilginç bir hal alıyor. (güler)

-Kostümü bu dört gün içinde mi hazırladın?

D: Evet, çok sıkı çalıştık!
Uruha: Olağanüstü bir kostümdu!

A: Gerçekten de çok göz alıcıydı. Başta hiçbirimiz kostümü yüzde yüz tam olarak göremedik, ama azar azar kostümün parçalarını görüp kafamızdan birleştirdikçe bir şeyler oluşmaya başladı. Böyle hissettirdi işte. (puzzle gibi)

Uruha: [Hadi yapalım şunu!] dedikten sonraki süreç çok ilginçti. Bu muhteşem kostümü parçalamak beni çok diri hissttirdi. Kalbimin en derin köşelerinden [Çok harika değil mi?] diye düşünüyordum hep. Öyle oldu.

D: Sen yırtarken 'çıtır çıtır' sesler çıktı değil mi?

Uruha: Rin-san [Bütün kuvvetinle asıl!] dediği için öyle oldu. Yoksa ben nasıl yapsam, ne kadar ileri gitmem sorun olmaz diye düşünüyordum. (güler)

-Kostümü yırtma fikri ne zaman geldi?

A: Bunu konuştuğumuz ilk seferde vücuda yapışmış bir şeyi vücuttan çekip yırtma fikri gelmişti. Eğer böyle bir şeyi filme alsak muhteşem olurdu, ama resimlerde bunu nasıl gerçekleştireceğimiz konusunda çok düşünmemiz gerekti.

-Sizce, bu şaşırtıcı fotoğraf karelwri Rin-san'ın (A) eseri miydi?

A: Fotoğraflar için bir fotoğraf kitabı aldım ve derginin sayfa düzeninin nasıl olması gerektiğine dair referans 
noktası olarak kabul ettim.

Uruha: Fotoğrafları ilk gördüğüm zama düşünebildiğim ilk şey [Bu kadar harika mı olacak..?] olmuştu ama o zaman düşündüğümden bile daha harika bir şey çıktı ortaya!

A: Bense bu çekimlere başlık olarak bir yerlere the GazettE sıkıştırsak nasıl olur diye düşünüyordum. Ama sonuç olarak bu sefer the GazettE'in Uruha'sı olarak anılmadı.

Uruha: Ben yine benim, ama üç farklı şekilde.

A: Pekk hangisi gerçek Uruha, ya da aralarında nasıl bir fark var... işte okurların yorumuna bırakmak istediğimiz nokta bu...

-Peki bu günün çalışmaları nasıldı?

Uruha: Bu sabah saat 9 gibi makyajım tamamlanmıştı. (Röportaj akşam 11 saatlerinde yapılıyor.) Yani yaklaşık 14 saat falan sürdü çekimler. Ama sadece bu grupla yapmış olsaydık çekimleri belki gece yarısını bile geçerdi bitirmemiz. Herneyse, herkes gerçekten çok hızlıydı, herkese çok teşekkürler, gerçekten çok yardımı dokundu.

A: İlk ara verdiğimizde eğer biraz daha zamanımız olsaydı daha iyi şeyler çıkarabileceğimizi düşündüm. O yüzden her molayla çekim biraz daha uzadı.

Uruha: Çekimler sırasında hep endişeleniyordum. Çekimler hep böyle geçti, neden gergin olduğuma başta anlam veremiyordum ama sanırım olayları sonradan idrak edenlerdenim.

A: Nasıl bir poz olursa olsun, fotoğrafların ruhsuz görünmesini istemedik, o yüzden dış görünüş üstünde çalışmaya koyulduk ve en sonunda içi dışa yansıtacak noktayı arıyorduk. Başta bulması biraz zaman aldı ama kısa bir sürede bu konuyu halledip fotoğraf çekimlerini yetiştirdik.

Uruha: Kendimi gitarım olmadan, vücudumla ifade edecek olmam başta beni biraz düşündürdü ama aynı zamanda çok da havalıydı. Bir gitara bağlı olduğunuz zaman sınırlarınız bağlantılı olarak kısıtlı oluyor. Yani gitar olmadan kendinizi ifade etmeniz için hiçbir sınır yoktu ama daha önce hiç böyle bir şey yapmamış olmam da bir eksiydi. Başta benim için yapılan şeylerin sebeplerini sorguluyordum ama kostümü üstümden çekip yırtarken aklımdaki her şey uçup gitti ama herkes bana çok yardımcı oldu. Başta fotoğraf makinelerini görünce ne yapmam, nasıl durmam gerektiğini şaşırdım.

-Bu ilk kez bu kadar özel, yapımı uzun süren bir makyaj yaptırdığın ilk sefer miydi?

Uruha: Geçen günlerdeki bir PV çekiminde de buna çok az benzer bir şeyler yaptılar ama bu derece özen gerektiren ilk makyajımdı. Tüm kolumu ve yüzünün bir kısmını kapladılar. Çok güzeldi!

-İçinde yürümesi oldukça zor görünüyor, öyle miydi?

M: Dizleri kırmamak gerekiyordu.

Uruha: Sanki tutkalla sarılmış gibiydi. O yüzden,onu yırtıp üstümden atmak çok iyi hissettirdi. Ama yürürken, hareket ederken bir şey olacak, bozulacak diye çok korkuyordum. Yürürken hep korku hissettim.

-Bu özel makyaj ve hazırlıkları yorucu muydu?

M: Benim açımdan bakacak olursak bunun dışında sette ilgilenmem gereken başka şeyler var ve sete hiç böyle bir kostüm gelmemişti. Ama Uruha'yla nasıl bir şeyler yapmam gerektiği hakkında aklımda bir şeyler oluşuyordu o yüzden gerisi kolay geçti. Uyum sağlaması uygun birisi. (güler)

Uruha: Yüzüm biraz zayıf, o yüzden her şey yakışıyor. (güler)

M: Konu açılmışken, bu konularda oldukça iyi, gerekli atmosferi yaratırken Uruha-kun oldukça inatçı bir şekilde bana yardımcı oldu.

Uruha: Doğrusunu söylemek gerekirse şahsi meselelerimde çene kısmımı açıkta bırakmayı çok sevmem ama bu koşullar altında böyle şeyleri gündeme getirmek çok lüzumsuz olurdu. O yüzden yüzümü böyle tam şekilde gösteriyor olmak benim için yeni bir şey oldu.

-Ve kostüm üst üste parçalardan oluşuyor değil mi?

D: Altta makyajın üstüne yapışık olduğu etek vardı, ama bugün sette yeteri kadar uzun olmadığını fark ettik, o yüzden eteğin üstüne biraz daha makyaj malzemesinden ilave ettik.

Uruha: Ve ondan sonra çekimler ciddi anlamda daha keyifli ve motive edici, farklı bir hal aldı.

D: Oh, bu arada kostüm ağır mıydı?

Uruha: Çok uzun ve ağırdı. Başta yerdeki platforma çıktığımda etek arkadan yere sarkıyordu, ve sanırım bu iyi bir şeydi. Ama öyle bir şeyle yürüyebilmiş olmam beni de şaşırttı. Herneyse, kostümün yarattığı görsel etki muazzamdı. Kostüm ve çekim yapılacak sahnenin hazırlanmasıyla birlikte esas kısım tamamlanmış oldu, bunlardan harika bir çekim çıkmasını umuyordum.  Herkesin bu işte ortaya koyduğu fedakarlıklardan ötürü çok mutluyum.

-Fotoğrafların sayısına bakarsak herhalde birkaç fotoğraf alman bir problen olmaz?

A: Çekimler sadece bir gün sürmesine rağmen tüm fotoğrafların boyutu yaklaşık 20 GB'ydi. Bilgisayarın işlem hızı da oldukça yavaşladı o arada.

K: Genelde bu miktarın onda biri kadar fotoğraf olur.

D: Tüm dergiyi çektiğimiz fotoğraflarla doldurabilirdik.

K:Fotoğrafları çekerken işimizi daha hızlı  yapıyorduk, böylelikle olağan üstü bir çekim gerçekleştirmiş olduk.

Uruha: Ayrıca çekilen tüm o fotoğrafları kontrol etmek de oldukça yorucu bir işti. (güler)


.•.*~~*.•.

Çevirilerimizi izinsiz olarak başka yerlerde kullanmazsanız çok minnettar oluruz, okuduğunuz için teşekkürler :)




















scans: http://eternal-silence-es.blogspot.com/

Leave a Reply

Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

- Copyright © 2013 the GazettE Turkey