Popular Post

Popular Posts

Recent post

Archive for Nisan 2015

the GazettE Redo Türkçe çeviri

Ne zamandan beri bana böyle baktın?
Ne zamandan beri parçalanmaya başladık?
Bu mevsim ağlayarak geçti
Üzgün adımlarım
şiddetle yağan soğuk yağmur tarafından temizlendi
Tek kelime etmeden..

Söyle bana yağmur, ne yapmalıyım?
Çünkü bilmiyorum ve ilerleyemiyorum
Söyle bana yağmur, nereye gitmeliyim?
Olduğum gibi kaldım, tek başıma ıslanıyorum

Olur da seninle karşılaşırsam diye düşündüm
Ve düşüncelerimi kelimelere döktüm
Birşeyler değişecekti
O zaman düşünemedim bile
Sana ulaşabilmem mümkün değidi

Çünkü sana karşı hep böyle dürüst oldum
Rol yaptığını farkettirmeden iyi biri olmayı denedin mi?
Sen beni hep böyle kibarca yaraladın
Ve kalbimin gitmesine izin vermedin

Söyle bana yağmur, ne yapmalıyım?
Çünkü bilmiyorum ve ilerleyemiyorum
Cevap ver bana yağmur, bitmesi gerekiyor mu gerekmiyor mu?
Böyle giderse yıkılabilirim

Hiç bir zaman yüz çevirmedim
Nasıl bir kişiliğin var ki benimle iyi gitmiyor
Aramızdaki boşluğu kapatmaya çalışmak beni yaralıyor

Bunu yüksek sesle söylememeliydin
Eğer elimi bırakırsan
Bunu sana sormadan söyleyebilirim
yalan bile söylemem ve '' gülümsemelerin bir parçası olalım'' gibi birşey söyle
Gözyaşlarımı unut tamam mı?

Çünkü sana karşı hep böyle dürüst oldum
Yarın bulutlu olacak ve ben göremeyeceğim
Yağmur,
Kurumayan kederi ve
Kurtulamadığım anılarımı yıka
Yıka ki hiçbirşey kalmasın

Söz: Ruki
Beste: Kai

Bu şarkı, yağmurun altında yıkılan ilişkisini düşünen ve ne yapacağı hakkında hiçbir fikri olmayan bir kızı anlatıyor.

#Hikaru





the GazettE Redo Türkçe çeviri







Uruha'nın özel stüdyosu (P21) - Sound Designer Magazine

"Beşimizin kişiliği bir araya geldiği zaman bir çarpıklıklar ortaya çıkıyor. Üzerinde durmak istediğimiz şey de bu çarpıklıklardı."
–Bu sefer albümün ismine çok önceden karar vermiştiniz.
RUKI: Evet, isim önceden belirlendi. DIVISION turunda farkına vardığımız önemli şeyler oldu. O turda nasıl bir grup olmamız gerektiğini ve diğer her şey için nasıl bir yol izlememiz gerektiğini düşünmeye başladık ve tüm bunlar bizi şu anda yaptığımız şeylere ulaştırdı. Sanırım turun sonlarına doğru oldu bu. Sanırım turun sonlarına doğru oldu bu. Birçok şeyi düşünmeye itti.bizi. DIVISION tour, LIVE TOUR12-13 [DIVISION] GROAN OF DIPLOSOMIA FINAL MELT at Saitama Super Arena ile alakalı bir şey olduğunu düşüyorum.
–“MELT” erimek, yol olmak ve yıkılmak gibi anlamlara sahip olduğundan, BEAUTIFUL DEFORMITY'nin de çıkış noktası bu oldu galiba.
RUKI: Evet. Başta direk MELT'ten gelen “DEFORMITY” yapmayı düşündük. Bu isme bağlı olarak sonraki albümün ve turun nasıl olmasıyla ilgili bir yol izlememiz gerektiğini düşündük. DEFORMITY'i nasıl olmamız gerektiğinde göz önünde bulundurmalıydık. Ve buradan aklıma "BEAUTIFUL DEFORMITY" geldi. Yaptığımız şey güzel,hoş bir şekilde birbirinden bağlantısız olmalıydı. Bunun tıpkı beşimizi yansıtacağını düşündüm. Beşimizin kişiliği bir araya geldiği zaman çarpıklıklar ortaya çıkıyor. Asıl üzerinde durmak istediğimiz şey de işte bu çarpıklıklar.
–Aynı zamanda kapak da bununla ilgili, değil mi? Birkaç hayvanın karışımı gibi bir şey var.
RUKI: Kapaktaki hayvanların çok göze çarpıcı olmasını istedim. Ayrıca kapağa bu hayvanları koyma fikri de uzun bir süre önceden aklımdaydı. Yapılması planlanılan temayı değiştirip "beş kişiliğin aykırılığı" temasını yaptık.
–Bu albümde her üyenin yapmış olduğu şarkılar var, tema aynı zamanda buydu da değil mi?
RUKI: Evet. Esas noktalardan biri de bu.
KAI: Ruki yazdığı şarkıları bize sunduğu zaman "Bu sefer herkesin en az bir bestesi olsun." dedi. Sonra başlığın anlamını ve kapak tasarımıyla anlatılmak istenen şeyi açıkladı.Her şeyi birbiriyle bağlantılı şekilde yürütmek için kağıtlara aldığı notları gösterdi. Bu sefer yapacağımız şeyin öncekilerden çok farklı olduğu oldukça açıktı.
–Sıradışı bir fikir. Genelde basit bir konsept belirleyip şarkıları ve tasarımı bunun üstünden yürütüyorsunuz gibi görünüyordu. Ama bu sefer bu albümün hepimizin ortaya kattığı şeylerin bir ürünü olduğunu söylüyorsunuz? Yani bu başta işin sonunun nasıl biteceğini bilmediğiniz anlamına mı geliyor?
RUKI: Evet. Nasıl bir sonuç çıkacağını bilmiyorduk.
–Genelde seçtiğiniz konsepte özel şarkılar yazıyordunuz, ve tabii ki the GazettE'e yakışacak, herkesin aklındaki beklentilere uygun bir şekilde bir şeyler yapıyordunuz, ama bu sefer bestelerde bile oldukça serbest davranmışsınız.
RUKI: Evet. Ama bu sefer ilk kez beraber şarkı bestelememize rağmen sanki her zaman böyle yapıyormuşuz gibi hissettim, sanki hepimiz bir bütün halinde the GazettE olarak şarkı yapmışız gibi.
Kai: Söyledikleri doğru, en azından benim için. Besteyi yaparken aklımda hep "the GazettE olarak harika bir iş çıkardık." düşüncesi vardı.
AOI: Sanırım şu ana kadar şarkıları bestelerken sonradan Ruki'nin sesi de eklenince nasıl olacağını hayal ederek tamamen bilinçsiz olarak kendiliğinden the GazettE'e layık şarkılar ortaya çıkarmışım.
URUHA: En sonunda hepsi the GazettE tarafından çalınacak şarkılar, bilinçaltın, fark etmesen de, seni istemsizce bunu düşünmeye itmiştir.
–Şarkılar için ne kadar toplantı yapıyorsunuz?
KAI: Bu seferkinde 4 toplantı yaptık. Bu toplantılar boyunca her şey kendi kendine şekil aldı.
AOI: Albüm için hepimizin bir şarkı yapması gerektiği için şöyle bir hal aldı olaylar: bestesi kabul edilen toplantıdan çıkıp bu sefer de şarkıyı bitirmek için son çalışmalar için gidiyordu.
RUKI: Sonra son teslim tarihine kadar her hafta toplanır hale geldik. Toplantıları ön üretimlerle aynı zamanda yapıyorduk. (albüm kapağı vs.)
URUHA: Başka bir deyişle, eğer o kadar çok toplantı yapmasaydık tam zamanında yetiştiremeyecektik. Bu da grubumuzun ilginç bir özelliği. Sadece bir toplantıyla bitirmeyiz. En az iki toplantı yapılıyor, ama bu sefer haftada dört gün toplanıyorduk, gidişatı değiştiren şeyde buydu ki sebebi de gayet açıktı. Bu seferki diğer albümlerden çok daha farklı bir şeydi.
–Rahat dinlenilebilecek bir albüm olacakmış ve sizi ilk kez dinleyen insanların size hemen ısınmasını sağlayacakmış gibi geliyor ve bence bunun asıl sebebi de albümde yer alan düşük tempolu REDO, LAST HEAVEN ve TO
DAZZLING DARKNESS olur.
AOI: Evet, son zamanlarda the GazettE biraz heavy parçalarla dikkat çekti ama aynı zamanda dikkatleri böyle parçalarla da çekebilecek bir grubuz. Ayrıca herkese göstermek istediğimiz bir şey de var.
–DIVISION turu süresince arada bu tür şarkılar çıkarma planları yaptınız yani?
RUKI: Evet. Sanırım bu albümde böyle şarkılara yer vermiş olmamızın sebebi turun bize kazandırdığı bir tecrübeydi. REDO ve LAST HEAVEN baştan vardı ama TO THE DAZZLING DARKNESS'i sonradan yarıdayken ekledik. Dengenin nasıl bozulabileceğini de göz aldık tabii.
URUHA: Doğru oran buydu.
KAI: Bu arada REDO benim tarafımdan bestelendi. LAST HEAVEN, Ruki ve TO
DAZZLING DARKNESS de Uruha tarafından.
–REDO biraz alışılagelmişin dışında bir şarkı. Normal tempolu bir şarkı değil ve oldukça iyimser bir parça. Sanırım rock dışında başka türlerde de eser verebileceğnizi göstermek için veya insanlara "bu tür şarkılar da yapabiliyorlar!" dedirtmek için yaptığınız bir şey.
KAI: Bunu duyduğuma sevindim. Aklımda olan şey tamamen bir değişime yönelmek değildi ama zaten aklımda olan bir şarkıydı.
–Bence REDO the GazettE için çok yeni bir stil olmuş ama romantik gitar melodileri the GazettE'e gerçekten çok yakışmış.
URUHA: Evet. Çok uzun bir zamandır yapmadığımız bir şeydi. Dinlemesi kolay, insani yormayacak bir gitar melodisi üzerine düşündüm ve dikkatlice çaldım.
‪#‎Setenay‬


















- Copyright © 2013 the GazettE Turkey